Uzman İsimden Ripple ve SEC Davasıyla İlgili Dikkat Çeken Açıklama: “Şüphelerim Mevcut”!
Son güncellenme : 12.06.2024 - 16:20
Avukat ve kripto para savunucusu olan MetaLawMan’in yakın zamanda bir analiz yaptı. Analizinde Ripple ile yasal savaşta olan SEC tarafından sunulan argümanlardaki potansiyel zayıflıkları vurguladı.
Şimdiye Kadar Neler Oldu?
Aralık 2020’de SEC, Ripple ve yöneticilerine karşı bir dava açtı. Bu dava o zamandan beri devam ediyor. Ancak Temmuz 2023’te mahkeme XRP’nin kendisinin bir menkul kıymet olmadığına ve kurumsal olmayan XRP satışlarının menkul kıymet teklifi olarak sayılmadığına karar verdiğinde Ripple büyük bir zafer kazandığında işler tersine döndü.
Ancak mahkeme, Ripple’ın kurumsal yatırımcılara XRP satışının potansiyel olarak kayıtsız menkul kıymet teklifleri olarak sınıflandırılabileceğini belirledi.
Şu anda dava, SEC’in iddialarının onaylanması halinde mahkemenin Ripple için potansiyel cezaları değerlendirdiği çözüm aşamasındadır. SEC’in temel argümanlarından biri, Ripple’ın eylemlerinin yatırımcılara mali zarar verdiğini göstermeye dayanıyor. Ancak hukuk uzmanı MetaLawMan bu argümanın geçerliliği konusunda şüphelerini dile getiriyor.
Bir Hukuk Uzmanının Görüşü
MetaLawMan, SEC v. Govil davasının emsal teşkil ettiğine işaret ediyor. 2. Devre Mahkemesi, SEC’in, alıcının herhangi bir mali kayba uğramaması halinde bir satıcıdan disgorgement (kârın iadesini gerektiren bir ceza türü) talep edemeyeceğine hükmetti. Ripple’ın Baş Hukuk Sorumlusu Stuart Alderoty geçtiğimiz günlerde Govil kararına dikkat çekti. Çünkü bu karar SEC’in Ripple davasında yatırımcı zararını kanıtlaması için yüksek bir çıta belirliyor.
SEC, cevap özetinde, SEC v. iFresh davasına atıfta bulunarak yatırımcı zararını tespit etmeye çalışmaktadır. Bu dava, varlığın fiyatı yapay olarak şişirildiği sürece, doğrudan bir mali kayıp olmasa bile “maddi zararın” karşılanabileceğini öne sürüyor.
Ancak MetaLawMan, SEC’in iFresh yorumunun aşırı geniş olduğunu savunuyor. SEC’in mantığının, kripto para birimi yatırımlarının doğasında var olan dalgalanmayı ve spekülatif yapıyı göz ardı ederek, bir varlığın değerindeki herhangi bir düşüşe uygulanabileceğini iddia ediyor. Bu piyasadaki yatırımcılar genellikle ilgili risklerin farkındadır.
Ayrıca MetaLawMan, SEC’in iFresh davasına dayanmasının zayıflığını vurgulamaktadır. Bu dava “halka açıklanmak içi değil” olarak belirlenmiştir. Bu da yasal bir emsal olarak kullanılmaması gerektiğini göstermektedir. Böyle bir karara atıfta bulunmak SEC’in argümanını önemli ölçüde zayıflatmaktadır.
Yargıcın SEC’in iFresh’e dayanan yorumunun yanında yer alma ihtimali olsa da MetaLawMan, özellikle diğer avukatların da bahsettiği Govil emsali göz önüne alındığında, mahkemenin yatırımcı zararına ilişkin yeterli kanıt bulmamasının daha olası olduğuna inanıyor.