Solana’nın yeni ekonomi modeli: Enflasyon düşüyor, merkezileşme endişesi artıyor
Solana topluluğu, yıllık enflasyonu %80'e kadar azaltabilecek SIMD-0228 teklifini 6 Mart 2025 civarında oylamaya hazırlanıyor. Teklif, staking oranına bağlı olarak dinamik emisyonlar getirerek ağ güvenliğini artırmayı hedeflerken, küçük doğrulayıcıların gelirlerini düşürerek merkeziyetçilik riskini artırabilir. Solana kurucusu Anatoly Yakovenko ve bazı uzmanlar değişimi desteklerken, eleştirmenler ağın uzun vadeli dengesi konusunda endişelerini dile getiriyor.
Yayınlanma: 05-03-2025 18:40
Solana (SOL) topluluğu, ağın yıllık enflasyon oranını %80’e kadar azaltabilecek SIMD-0228 yönetişim önerisini oylamaya hazırlanıyor. Oylamanın 753. dönem için, 6 Mart 2025 civarında gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Öneri, Multicoin Capital’den Tushar Jain, Vishal Kankani ve Anza’nın Baş Ekonomisti Max Resnick tarafından hazırlandı. Ancak topluluk içinde farklı görüşlere neden oldu. Bazı uzmanlar bu değişimin Solana’nın sürdürülebilirliğini artıracağını savunurken, bazıları ağın merkeziyetçiliğini artırarak risk oluşturabileceğini düşünüyor.
SIMD-0228 teklifi neleri değiştirecek?
Teklif, Solana‘nın mevcut sabit ihraç modelini değiştirerek, yerine dinamik, piyasa odaklı “akıllı emisyonlar” sistemini getirmeyi amaçlıyor. Bu sistemde, staking oranına göre SOL arzı ayarlanacak:
- Stake oranı yüksek olduğunda emisyonlar azalacak.
- Stake oranı düştüğünde yeni arz artırılacak.
Multicoin Capital’den Tushar Jain, sosyal medya platformu 16 Ocak 2025 tarihinde X’te yaptığı açıklamada, “Solana’nın büyüyen ekonomik yapısı göz önüne alındığında, ağın para politikasını akıllı emisyonlarla optimize etmek mantıklı” dedi.
Öneride, hedef stake oranı %50 olarak belirlendi. Enflasyon oranı %1,5 ile sınırlandırılırken, alt sınır %0 olacak. Böylece staking teşvikleri ağın güvenliğini sağlamaya devam ederken, token arzı kontrol altında tutulacak.
Today @kankanivishal and I released a Solana Improvement Proposal to reduce Solana inflation.
As Solana matures, stakers increasingly earn SOL through mechanisms like MEV. This income stream reduces the network’s historical exclusive reliance on token emissions to attract stake…
— Tushar Jain (@TusharJain_) January 16, 2025
Bir diğer önemli değişiklik ise Maksimum Çıkarılabilir Değer (MEV) gelirlerinin artmasıyla, uzun vadede SOL emisyonlarının tamamen kaldırılabileceği öngörüsü. Bu senaryo gerçekleşirse, SOL arzı azalabilir ve uzun vadede daha değerli hale gelebilir.
Solana’nın kurucusu SIMD-0228’i destekliyor
Solana’nın kurucularından Anatoly Yakovenko, öneriye tam destek verdiğini açıkladı. X’te yaptığı paylaşımda, “Gençliğimizin hatalarını düzeltmek için bir fırsatımız var” ifadelerini kullandı.
Yakovenko’nun yanı sıra, Helius Labs CEO’su Mert Mumtaz da SIMD-0228’e destek verdi. “Bence SIMD-228 geçmeli çünkü ağın daha güçlü hale gelmesini sağlıyor” dedi.
Analist Marty Party, X’te yaptığı açıklamada, “SIMD-0228, Solana’nın tokenomiğini yeniden şekillendirebilir, staking teşviklerini etkileyebilir ve ekosistemin büyüme ile piyasa baskılarına nasıl uyum sağlayacağını gösterebilir” diyerek teklifin önemini vurguladı.
Teklifin yarattığı olumlu beklentilere rağmen, Solana’nın merkeziyetçiliğe kayabileceği yönünde endişeler de bulunuyor. Özellikle VanEck Dijital Varlıklar Araştırma Başkanı Matthew Sigel, önerinin doğrulayıcıların gelirlerini düşürerek, ağın merkeziyetçilik riskini artırabileceğini belirtti.
Sigel, yaptığı açıklamada, “Bazı tahminlere göre, doğrulayıcı gelirleri %95’e kadar düşebilir. Küçük doğrulayıcılar için operasyonları sürdürülemez hale getirebilir” dedi.
Sigel’e göre, bir Solana doğrulayıcısını işletmek için yıllık 58.000 dolar oylama ücreti ve 6.000 dolar donanım maliyeti gerekiyor. Ancak şu anda 1.323 doğrulayıcıdan sadece 458’i kârlı durumda.
Sigel, küçük doğrulayıcıların kapanması halinde, ağın büyük yatırımcılar etrafında toplanabileceğini ve Coinbase ile Binance gibi büyük kurumsal varlıkların kontrolünü artırabileceğini savundu.
Topluluk içinde de benzer endişeler dile getirildi. Bir kullanıcı, “Bu teklif, Solana’nın güvenine zarar verebilir ve ekosisteme olumsuz etkiler bırakabilir” diyerek eleştiride bulundu.