SEC, Mahkemeden Ripple Davasındaki “Sonsuz, Külfetli ve Gereksiz” Keşfi Sınırlandırmasını İstiyor
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, Ripple’ın şirket içi iletişimlerini temin etmesini ve komisyon personelinin kişisel cihazlarını aramasını engelleyecek bir mahkeme kararı talep ediyor.
Daha önce de bildirdiğimiz üzere Yargıç Sarah Netburn, 6 Nisan’da Ripple’a SEC’in Bitcoin ve Ethereum’un sınıflandırılmasına ilişkin iç ve dış belgelerine kısmen erişim izni vermişti.
Ancak SEC, şimdi Ripple’ın mahkeme kararının çok ötesine geçen “yeni ve daha geniş” iddialarda bulunduğunu söylüyor, şirketi “keşif gamesmanship’liğiyle (kurallara uygun ama haksız kazanım)” ve tacizle suçluyor:
“Sanıkların yaklaşımı, keşif ile ilgili bir oyunun parçasıdır ve aşağıdaki örnekler, sanıkların aslında ilgili kanıtları aramadıklarını, aksine SEC’i taciz etmeye, davanın odağını esaslarından uzaklaştırmaya ve SEC’i belge incelemesi ile bataklığa düşürmeye çalıştıklarını göstermektedir.”
SEC şimdi hakimden, keşif sürecini düzenleyicinin harici belgeleriyle sınırlayacak başka bir emir yayınlamasını istiyor.
Jay Clayton’dan Önce Mary Jo White Vardı
Ripple, şirkete karşı yaptırım başlattıktan hemen sonra ajanstan ayrılan eski SEC başkanı Jay Clayton’dan öc almaya odaklanmış gibi görünüyor.
Sanıklar, yıllardır XRP’nin menkul kıymet olması durumu hakkında uyarılmadığı gerekçesiyle oluşturulan “adil bildirim” savunmalarını desteklemek için Clayton’ın kişisel e-postalarına erişmeye çalışıyorlar.
Buna rağmen SEC, Ripple’ın 2013’ten 2017’ye kadar SEC’in başkanı olarak görev yapan Mary Jo White ve icra şefi Andrew Ceresney’in e-postalarına erişim talep etmediğine işaret ediyor. İkisi de artık şirketin maaş bordrosunda:
“Ancak böyle (liyakatsiz) bir savunma için ilgili dönem; XRP’nin ticarete başladığı ve Ripple’ın şu anki mevcut avukatlarından ikisinin o dönemde SEC Başkanı ve Uygulama Bölümü Direktörü olduğu en az 2013 yılına kadar uzanıyor. O zamanki SEC Başkanı bir dijital varlığın menkul kıymet olup olmadığı konusunda kendi görüşlerini kamuoyuna açıklamasına rağmen, davalılar onun e-postalarına erişim talep etmediler.”