Blockchainde mainnet (ana ağ) nedir?
Mainnet, bir blok zinciri ağının tam işlevsel hale geldiği ve gerçek işlemlerin gerçekleştirildiği nihai sürümüdür. Testnet aşamasından sonra devreye alınan mainnet, bağımsız çalışarak kendi konsensüs mekanizmasını ve yerel token’larını kullanır.

Yayınlanma: 20-02-2025 19:33
Blockchain teknolojisi hızla gelişirken, ekosistem içerisindeki temel bileşenleri doğru anlamak büyük önem taşır. Bu bağlamda, “mainnet” kavramı, bir blok zinciri ağının tam anlamıyla işlevsel hale geldiği ve gerçek işlemlerin gerçekleştirildiği temel altyapıyı ifade eder. Mainnet, bir blockchain projesinin testnet aşamalarını tamamladıktan sonra canlıya alınan nihai versiyonudur.
Rehber İçeriği
Mainnet’in tanımı
Mainnet, blok zinciri projelerinin tam anlamıyla operasyonel hale geldiği, kullanıcıların gerçek işlemler gerçekleştirdiği ve ağın kendi yerel token’ını çalıştırdığı nihai blockchain ağıdır. Bir projenin testnet aşamasını tamamlamasının ardından devreye alınan mainnet, artık bağımsız olarak çalışan, işlemleri doğrulayan ve ağın belirlediği konsensüs mekanizmasına uygun şekilde işleyen bir sistemdir.
Mainnet’i testnet ile kıyaslamak gerekirse, testnet daha çok geliştiricilerin yeni özellikleri test etmesi, hataları tespit etmesi ve akıllı kontratların güvenliğini doğrulaması için oluşturulan geçici bir zincirken; mainnet, gerçek dünya kullanımına açılmış, ekonomik değer taşıyan işlemlerin gerçekleştirildiği ve kalıcı verilerin tutulduğu bir sistemdir. Başarılı bir mainnet lansmanı, bir blok zinciri projesinin olgunluğa eriştiğinin ve artık bağımsız bir ekosistem olarak işleyebileceğinin kanıtıdır.
Mainnet lansmanı nasıl yapılır?
Bir blok zinciri projesinin mainnet aşamasına geçmesi, uzun bir geliştirme sürecinin sonucunda gerçekleşir. Başlangıçta proje, testnet üzerinde farklı yazılım sürümlerini dener, hataları giderir ve güvenlik açıklarını minimize etmeye çalışır. Testnet aşaması genellikle iki farklı şekilde işler: açık testnet (public testnet) ve kapalı testnet (private testnet). Açık testnet, geliştiricilerin ve topluluk üyelerinin katılımına açıkken, kapalı testnet yalnızca proje ekibi ve belirli test kullanıcıları tarafından erişilebilen bir test ortamıdır.
Mainnet lansmanına kadar geçen süreçte, blok zinciri protokolünün kod tabanı denetlenir, düğümler (nodes) test edilir ve ağın güvenliği sağlanır. Konsensüs mekanizmasının stabil şekilde çalıştığı ve ağın istikrarlı olduğu doğrulandıktan sonra, resmi mainnet lansmanı gerçekleştirilir. Lansman sırasında, testnet üzerindeki veriler genellikle sıfırlanır ve yeni zincir tamamen sıfırdan başlatılır. Ancak bazı projeler, testnet verilerini belirli durumlarda mainnete taşıyarak devam ettirebilir.
Mainnet türleri ve mimari yapıları
Her blok zinciri projesi kendine özgü bir mainnet tasarımına sahiptir. En yaygın kullanılan mainnet türlerinden biri, bağımsız mainnetlerdir. Bitcoin, Ethereum, Solana gibi büyük projeler, kendi başlarına çalışan ve başka bir blok zincirine bağımlı olmayan bağımsız zincirlerdir. Bu tür mainnetler genellikle kendi yerel token’larına ve konsensüs mekanizmalarına sahiptir.
Buna ek olarak, Layer-1 blok zincirleri ana katmanda çalışan ve doğrudan işlemleri işleyen blok zincirleridir. Layer-1 çözümleri, ağın güvenliği ve merkeziyetsizliği sağlamak için doğrudan protokol seviyesinde değişiklikler yapar. Örneğin, Ethereum ve Cardano gibi Layer-1 projeleri, merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları ve akıllı kontratlar için bir altyapı sunar.
Bazı projeler ise, Layer-2 çözümleri kullanarak mainnet’in ölçeklenebilirliğini artırmayı hedefler. Layer-2 teknolojileri, işlemleri ana zincir (Layer-1) dışında gerçekleştirerek, işlem ücretlerini azaltır ve daha hızlı işlemler sağlar. Optimistic Rollup’lar ve ZK-Rollup’lar, Ethereum gibi Layer-1 blok zincirlerinin ölçeklenmesine yardımcı olan Layer-2 çözümlerine örnektir.
Ayrıca, bazı projeler parachain ve sidechain mimarilerini kullanarak, farklı blok zincirleri arasında daha fazla birlikte çalışabilirlik (interoperability) sağlamaktadır. Polkadot’un parachain yapısı ve Polygon’un sidechain çözümleri, Layer-1 zincirleri ile bağlantılı şekilde çalışarak performans ve işlem maliyetleri açısından avantaj sağlar.
Mainnet konsensüs mekanizmaları
Bir mainnet’in çalışma prensibini belirleyen en önemli unsurlardan biri, kullandığı konsensüs mekanizmasıdır. Konsensüs mekanizması, ağdaki işlemlerin doğrulanmasını ve zincire yeni blokların eklenmesini sağlayan algoritmadır. En yaygın kullanılan mekanizmalardan biri Proof of Work (PoW) olup, Bitcoin tarafından benimsenmiştir. PoW, madencilerin matematiksel problemleri çözerek işlemleri doğrulaması prensibine dayanır, ancak enerji tüketimi açısından yüksek maliyetlidir.
Buna karşın, Ethereum’un geçtiği Proof of Stake (PoS) mekanizması, düğüm operatörlerinin (validators) ağdaki varlıklarını teminat olarak göstererek işlemleri doğrulamasına dayanır. PoS, enerji verimliliği açısından PoW’dan çok daha avantajlıdır ve ağın ölçeklenebilirliğini artırır.
Delegated Proof of Stake (DPoS), bazı projelerde kullanılan bir diğer konsensüs algoritmasıdır. Bu sistemde, belirli bir grup doğrulayıcı (validator) seçilir ve bu doğrulayıcılar işlemleri onaylar. DPoS’un avantajı, işlem hızının artırılmasıdır, ancak merkeziyetsizliği bir miktar azaltabilir.
Token swap ve mainnnet bağlantısı
Mainnet geçişi, özellikle ERC-20 tabanlı projeler için önemli bir süreçtir. Birçok proje, başlangıçta Ethereum gibi bir blok zinciri üzerinde testnet çalışmaları yapar ve yerel token’larını ERC-20 veya BEP-20 standardında başlatır. Ancak proje olgunlaştığında ve kendi bağımsız mainnet’ini başlattığında, token’lar yeni blok zincirine taşınır. Bu süreç token swap olarak adlandırılır.
Token swap sırasında, kullanıcılar eski zincirdeki token’larını yeni mainnet üzerindeki token’larla değiştirir. Bu süreç merkezi borsalar (CEX) veya merkeziyetsiz borsalar (DEX) aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Ancak bu geçiş sırasında bazı riskler bulunur. Kullanıcıların yanlış adreslere gönderim yapması, uyumsuz cüzdanlar kullanması veya borsa desteğinin olmaması gibi faktörler, token kayıplarına yol açabilir.
Mainnet güvenliği nasıl sağlanır?
Mainnet’in güvenliği, ağın merkeziyetsiz yapısına, kullanılan kriptografi tekniklerine ve konsensüs mekanizmasına bağlıdır. Zayıf bir mainnet yapısı, saldırılara ve çift harcama (double spending) gibi güvenlik açıklarına karşı savunmasız kalabilir. Örneğin, düşük hash oranına sahip bir PoW ağı, %51 saldırısı riski taşır.
Ayrıca, zamanla ağın protokolü güncellendiğinde hard fork veya soft fork süreçleri devreye girer. Hard fork, zincirin iki ayrı sürüme ayrılması anlamına gelirken, soft fork geriye dönük uyumluluk sunan güncellemelerdir. Bitcoin Cash’in Bitcoin’den ayrılması, hard fork’a örnektir.
Gelecekteki mainnet trendleri ne yönde değişebilir?
Gelecekte, blok zinciri projelerinin modüler yapılar kullanarak daha ölçeklenebilir, güvenli ve birlikte çalışabilir hale gelmesi beklenmektedir. ZK-Rollup ve sharding teknolojileri, mainnet’lerin daha verimli çalışmasını sağlarken, merkeziyetsizlikten ödün vermeden işlem hızını artırabilir.
Mainnet’lerin gelişimi, blok zinciri teknolojisinin evriminde kritik bir rol oynamaya devam edecektir. Yeni nesil protokoller, daha hızlı ve daha düşük maliyetli işlemler sunarak kripto para ekosistemini dönüştürebilir.