Bitcoin white paper (teknik doküman) nedir?
2008 yılında Satoshi Nakamoto takma adlı kişi veya kişilerce yayımlanan Bitcoin: Eşler Arası Elektronik Bir Ödeme Sistemi) başlıklı teknik doküman (white paper) Bitcoin'in temel yapısını ve çalışmasını mümkün kılan yapı taşlarını açıklayan ilk makale olarak bilinmektedir. Günümüzde blockchain olarak adlandırılan merkeziyetsiz yapıyı tanıtan bu doküman, birçok kripto para projesinin de oluşumuna öncülük etmiştir.

Yayınlanma: 25-04-2025 17:57
2008 yılında Satoshi Nakamoto takma adlı kişi veya kişilerce yayımlanan Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System (Bitcoin: Eşler Arası Elektronik Bir Ödeme Sistemi) başlıklı teknik doküman, günümüz kripto para ekosisteminin temellerini atmıştır. Bu “white paper” (teknik doküman), herhangi bir aracıya gerek duymadan çalışan, merkeziyetsiz ilk dijital para birimi olan Bitcoin’in konsept ve mimarisini ortaya koyan temel metin olarak da bilinmektedir.
White paper, işlemlerde güven yerine kriptografik kanıt kullanan bir elektronik ödeme modeli önererek geleneksel bankacılık sistemine bir alternatif önermektedir. Bu merkeziyetsiz yapıya ek olarak diğer dijital ödeme platformlarında yaşanan çift harcama sorununa da çözüm sunan bu yapı, günümüzde bilinen kripto paraların da temelini oluşturmayı başarmıştır.
Rehber İçeriği
Bitcoin işlemleri ve çift harcama sorunu
Bitcoin’de her işlem, coin’in mevcut sahibinin önceki işlem hash’ini ve alıcının açık anahtarını dijital olarak imzalayıp coin’i devretmesiyle gerçekleşir, bu da Bitcoin nasıl çalışır sorusunu özetleyen bir yapıdır. Ancak dijital para dünyasında, bir işlemin kopyalanarak aynı coin’in iki kere harcanması anlamına gelen çift harcama problemi de bulunmaktadır. Geleneksel olarak bu sorun, işlemleri onaylayan merkezi bir otorite (ör. bir banka) aracılığıyla denetlenmekte ve sorunların önüne geçilmekteydi. Bitcoin white paper’ı ise bu soruna merkezî bir otorite olmadan çözüm getirmek amacıyla dağıtık bir zaman damgası sunucusu adı verilen bir model sunmakta.
Zaman damgası sunucusu ve blokların birbiriyle bağlanması
White paper’da önerilen zaman damgası sunucusu modeli, tüm Bitcoin işlemlerinin ağ tarafından takip edilerek kronolojik sıraya konulduğu dağıtık bir kayıt sistemi sunar. Ağdaki düğümler yeni işlemleri alır ve bunları bir blok içinde bir araya getirir. Her blok, önceki blokun kriptografik hash’ini içerdiğinden bloklar arası kopmaz ve silinmez bir bağ oluşur. Ağ, işlemleri bu şekilde iş kanıtına (proof of work) dayalı bir zincire ekleyerek zaman damgalı kalıcı bir kayıt oluşturur. İş kanıtı sistemi ise madencilik (mining) adı verilen bir sistem ile yürütülerek işler halde kalmaya devam eder. Madencilik ile ağın güvenliği sağlanırken, elde edilen işlem ücretleri de madencilere dağıtılmaktadır.
Bu birbirine bağlı bloklar zinciri, “blokzinciri (blockchain)” olarak adlandırılan dağıtık veri yapısını meydana getirir, bu yapılar temelde birer dijital defter gibi çalışarak ağdaki her şeyi kayıt altında tutar. Her yeni blok, kendinden önceki bloğun hash’ini içerdiği için geçmiş kayıtların değiştirilmesi son derece zordur. Bir saldırganın geçmiş bir işlemi değiştirebilmesi için, o bloktan sonra gelen tüm blokların iş kanıtını baştan hesaplaması gerekecektir. Böylece, yeterli sayıda blok derinliğinde onay almış işlemlerin kaydı değiştirilemez hale gelir. %51 saldırısı gibi yüksek risk barındıran saldırı riskleri bulunsa da Bitcoin gibi oldukça geniş bir kitleye dağılan ağlarda bu tür saldırı riski neredeyse hiç bulunmamaktadır. Bu tür bir saldırı için ağın %51’ini ele geçirecek kadar güç gerekmektedir, bu türden bir güç ise oldukça maliyetli olacağı için saldırı gibi sonucu olumsuz olacak bir eylem yerine daha farklı şekillerde yine gelir getirecek yasal ve olumlu sonuç doğuracak eylemler de yapılabilir.
Proof-of-Work (iş kanıtı) mekanizması
Bitcoin’in konsensüs algoritması olan Proof-of-Work (İş Kanıtı), bu dağıtık zaman damgası sisteminin işlemesini sağlar. Bu mekanizmada, ağdaki düğümler (madenciler) her blok için zor bir kriptografik bulmacayı çözmek üzere yarışır. Bir düğüm yeni bir blok için geçerli bir iş kanıtı bulduğunda, blok tüm ağa ilan edilir ve diğer düğümler tarafından doğrulanır.
İş Kanıtı sayesinde, herhangi bir kötü niyetli aktörün blok zincirini geçmişe dönük olarak değiştirmesi son derece maliyetli hale getirilir; zira geçmiş bir bloğu değiştirmek isteyen biri, o bloktan sonra gelen tüm blokların iş kanıtını da yeniden hesaplamak zorundadır. Bitcoin protokolünde en uzun zincir kuralı geçerlidir: en fazla hesaplama gücünü barındıran en uzun blok zinciri, tüm düğümler tarafından gerçek işlem tarihi olarak kabul edilir. Dolayısıyla dürüst düğümlerin hesaplama gücü çoğunlukta oldukça, onlar tarafından üretilen zincir saldırganların oluşturabileceğinden daha hızlı büyür ve daima daha uzun kalarak geçerli zincir olur.
Bu da az önce belirtilen %51 saldırısı gibi ağın çoğunluğunu ele geçirme mantığına dayanan saldırı haricinde temel risklerin ortadan kalkması anlamına geldiği için ağ oldukça güvenilir kabul edilmektedir.
Bitcoin madenciliği nasıl çalışır?
Bitcoin madenciliği esasında gönüllüğe dayanan ve donanımsal olarak güç gerektiren bir süreçten oluşmaktadır. Satoshi Nakamoto madencilerin tamamen gönüllü olarak ağa dahil olmayacağını düşündüğü için bir teşvik mekanizması da tanıtarak madencilere blok üretimi sırasında yeni Bitcoin dağıtımı yaptırır. Bu Bitcoin’ler 21 milyon ile sınırlı arzda sağlanır. Blok ödülü olarak dağıtılan her yeni BTC dolaşıma girer ve dolaşımdaki BTC’ler satılarak nakde çevrilebilir, bu da teşvik mekanizmasının işler hale gelmesini mümkün kılar.
Blok üretiminde ortaya çıkan ödüllere ek olarak işlemlerden alınan ücretler de madencilere ek gelir teşviki sunar; bir işlemin girdi tutarı çıktı tutarından fazlaysa aradaki fark madenciye ücret olarak kalır. Bu ödül yapısı, Bitcoin ağının güvenliğini destekleyen madencilik faaliyetine sürekli bir ekonomik kazanç sağlarken, saldırıları da mantıksız hale getirir. Az önce belirtildiği üzere saldırı yerine ağa yapılacak katkı ile elde edilecek teşvik üzerinden çok daha yüksek gelir elde etme potansiyeli vardır. Üstelik katkı ile ağ güçleneceği için varlıkların da değeri zaman içerisinde artma potansiyeli taşır.
Bitcoin’in eşler arası (P2P) çalışma yapısı
Bitcoin ağı, eşler arası (P2P) bir ağ yapısı olarak tasarlanmıştır. Ağda özel bir merkezi sunucu veya otorite yoktur. Düğümler işlemleri birbirine ileterek blokları oluşturur ve bu blokları tüm ağa paylaşır; böylece ortak bir blok zinciri oluşturulur. Bu dağıtık ağda tüm düğümler en uzun zinciri doğru kayıt olarak kabul eder; merkezi bir otorite olmadan ağ genelinde konsensüs sağlanır. Bu da ağın tamamen merkeziyetsiz bir şekilde çalışmasını mümkün kılar.