Bitcoin Eylül Ayına Kötü Başladı, Peki Ekim’de Neler Bekleniyor?

Bitcoin, bu ay yaklaşık %9’luk bir düşüşle yatırımcıların dikkatini çekti. Ancak bu fiyat hareketi, özellikle uzun süredir Bitcoin piyasasında olanlar için şaşırtıcı bir gelişme değil. Analist Rekt Capital’in belirttiği gibi, Eylül ayı, Bitcoin için tarihsel olarak olumsuz performansların yaşandığı bir dönem olarak biliniyor. Bu yüzden %9’luk bu gerileme, beklenmedik bir olaydan ziyade, yılın bu döneminde tekrarlanan bir piyasa dinamiği olarak değerlendirilebilir.

Geçmiş yıllara baktığımızda, Bitcoin’in Eylül ayında benzer düşüşler yaşadığını görüyoruz. 2017, 2018, 2020 ve 2021 yıllarındaki fiyat hareketleri, %5 ile %12 arasında değişen Eylül ayı kayıplarını gösteriyor. Bu, Bitcoin’in Eylül ayında genellikle yatırımcılar için zorlu bir dönem geçirdiğine işaret ediyor. Ancak bu düşüşler, Eylül’ün hemen ardından toparlanma sinyalleri verdiği dönemlerle de ilişkilendirilebilir. Bu nedenle, mevcut %9’luk gerileme, Bitcoin’in yıllık döngüsünün doğal bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Asıl soru, bu düşüşün geçici bir durum mu yoksa daha büyük bir düşüş trendinin başlangıcı mı olduğudur. Bunun cevabı ise tarihsel olarak Eylül ayını takip eden aylardaki performanslarda saklı olabilir. Özellikle Bitcoin’in halving yılları, yani madencilik ödüllerinin yarıya indirildiği yıllar, bu döngüde kritik bir rol oynuyor. Halving olayları, genellikle piyasanın arz-talep dengesini değiştirerek fiyat artışlarına yol açar. Bitcoin’in halving sonrası dönemlerinde yaşanan fiyat artışları, tarihsel olarak Eylül ayı düşüşlerinden sonra büyük toparlanmaların yaşandığını gösteriyor.

Bitcoin’in iki önemli halving yılı olan 2016 ve 2020’ye baktığımızda, bu yıllarda yaşanan Eylül ayı düşüşlerinin ardından gelen aylarda ciddi kazançlar elde edildiğini görüyoruz. Örneğin, 2016 yılında Bitcoin, Eylül’deki düşüşün ardından Ekim ayında %14, Kasım ayında %5 ve Aralık ayında %30 oranında yükseldi. Bu artışlar, halving sonrası yaşanan arz daralmasının etkisiyle desteklenen güçlü bir boğa piyasasını işaret ediyordu. Aynı şekilde 2020 yılına baktığımızda, bu trendin daha da güçlendiğini görüyoruz. Bitcoin, Ekim ayında %27, Kasım ayında %43 ve Aralık ayında %47 gibi rekor düzeyde kazançlar sağladı. 2020, Bitcoin’in tarihinde unutulmaz bir boğa koşusunun yaşandığı yıllardan biri olarak anılmaya devam ediyor.

Bu bilgiler ışığında, 2024 yılının da bir halving yılı olması, benzer bir senaryonun yaşanabileceği beklentisini artırıyor. Bitcoin’in Eylül ayında yaşadığı %9’luk düşüş, eğer önceki halving yıllarındaki gibi tek haneli seviyelerde kalırsa, Ekim ayıyla birlikte toparlanma sürecinin başlayabileceği öngörülüyor. Tarihsel verilere göre Ekim ayında %14’lük bir artış yaşanması, Bitcoin fiyatını 66.000 dolar seviyesinin üzerine çıkarabilir. Bu seviye, özellikle yılın başlarında güçlü bir destek noktası olarak dikkat çekmişti. 66.000 dolar seviyesinin aşılması, yeni bir boğa piyasasının başladığının sinyali olabilir ve yatırımcılar için umut verici bir gelişme olarak algılanabilir.

Bununla birlikte, kazançların daha düşük düzeyde kalması da ihtimal dahilindedir. Örneğin, Ekim ayında %5 civarında bir artış yaşanması, Bitcoin’in önemli direnç seviyelerini kırmakta zorlanmasına yol açabilir. Bu durum, fiyat hareketlerinin daha yatay bir seyir izlemesine neden olabilir. Ancak, daha büyük bir artış, örneğin %30’luk bir kazanç (2016 yılının Aralık ayında olduğu gibi), Bitcoin’in fiyatını 70.000 dolar seviyesine yaklaştırabilir. Bu seviye, Bitcoin için tüm zamanların en yüksek seviyelerine yakın bir noktadır ve piyasada büyük bir iyimserlik yaratabilir.

Yatırımcılar için dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli faktör ise makroekonomik koşullar ve piyasa dinamikleridir. Bitcoin gibi kripto paraların fiyat hareketleri, yalnızca kendi iç dinamikleriyle değil, aynı zamanda küresel ekonomik gelişmelerle de yakından ilişkilidir. Faiz oranları, enflasyon beklentileri ve düzenleyici otoritelerin kripto para piyasalarına yönelik tutumu, Bitcoin’in gelecekteki fiyat hareketlerini etkileyebilecek önemli unsurlar arasında yer alır. Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) gibi büyük merkez bankalarının para politikaları, kripto piyasalarında oynaklığa yol açabilir.

Canlı piyasa verilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Yazar Şerife Pekdoğru hakkında :

2019 yılında yaptığım yatırımla kripto sektörüne girdim. Aynı yıl blockchain teknolojisi hakkında yazmaya başladım ve şu anda KoinFinans’ta yazar olarak görev alıyorum. Kripto paralara ilişkin yasal düzenlemer takip ettiğim konuların başında geliyor.