Altın, tarih boyunca insanlığın en değerli metallerinden biri olmuştur. Ayrıca, altın, ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak görülmüş ve yatırımcılar tarafından portföylerin bir parçası olarak değerlendirilmiştir. Son yıllarda, dijital varlık olarak ortaya çıkan Bitcoin, geleneksel finansal sistemlere alternatif bir değer deposu ve ödeme aracı olarak hızla popülerlik kazanmıştır. Bitcoin’in benzerlikleri ve farklılıklarıyla altınla karşılaştırılması, kripto para birimlerinin finansal ekosistemdeki rolü ve geleceği hakkında önemli tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Altcon-Bitcoin karşılaştırmaları devam ederken CryptoQuant’ın Kurucu Ortağı Ki Young Ju’nun Bitcoin için öne sürdüğü iddia, kripto para dünyasında önemli bir tartışma başlattı. Ju, geçmiş Altın ETF verilerini referans alarak, 46.376 dolar seviyesinin Bitcoin için bir tür ebedi taban fiyatı olabileceğini öne sürdü. Bu iddiasını desteklemek için, Altın ETF’nin (GLD) New York Menkul Kıymetler Borsası’nda (NYSE) ilk kez sahneye çıktığı 2004 yılında, değerli metalin fiyatının 444 dolar civarında olduğunu hatırlattı. O tarihten bu yana, Altın bu fiyat seviyesine bir daha dönmedi.
#Bitcoin's first spot ETF was approved in January 2024 when its price was $46,376.
NYSE listed the first gold ETF in Nov 2004, and the price never came back. https://t.co/aiDB3ie4Um pic.twitter.com/y5YG4LGj07
REKLAM
— Ki Young Ju (@ki_young_ju) March 7, 2024
Ju’nun iddiasının ardında yatan mantık, Altın ETF’nin piyasaya sunulmasının ardından, dünya genelindeki kurumsal yatırımcıların Altın’a olan ilgisinin artmasıyla birlikte, Altın fiyatının da istikrar kazanmasına işaret ediyor. Ancak, Ju, Altın’ın fiyatını etkileyen faktörlerin sadece ekonomik değil, aynı zamanda kurumsal yatırımcıların da taleplerini içerdiğini belirtti. Bu, ETF’nin bir varlığın popülerlik kazanmasında ve fiyatının desteklenmesinde oynadığı rolün altını çiziyor.
Buna karşın, Ju’nun iddiasına karşı çıkanlar da var. Bazı üst düzey analistler, Bitcoin’in Altın ile karşılaştırılmasının doğru olmadığını savunuyorlar. Ancak, bu tartışmanın odağında, ETF aracılığıyla oluşturulan erişilebilirliğin önemi yer alıyor. Ju, bu noktada, ETF’lerin oluşturduğu erişilebilirliğin, piyasalardaki likiditeyi artırarak varlıkların fiyatını desteklediğini belirtiyor. Ona göre, bu erişilebilirlik seviyesi, Bitcoin gibi dijital varlıkların yaygın kabul görmesini sağlayabilir ve fiyatlarını destekleyebilir.
Bu tartışmaların ortasında, Ju’nun vurguladığı nokta önemli. ETF aracılığıyla oluşturulan erişilebilirlik, finansal piyasalarda önemli bir etkiye sahip olabilir. Ju’ya göre, bu erişilebilirlik seviyesi, “M2 para arzı kadar önemli” olarak nitelendirilebilir. Bu, yatırımcıların Bitcoin’e olan ilgisini artırabilir ve varlığın fiyatını destekleyebilir.
Bitcoin Fiyatında Ralli Devam Ediyor
Bitcoin, bu yazının kaleme alındığı sırada 66.758 dolar seviyesinden işlem görüyor ve spot BTC ETF’sinin Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından 11 Ocak’ta onaylanmasından bu yana %44,39’luk bir artış gösterdi. Ancak, bu artışın arkasındaki temel dinamiklerden biri olan arz sıkıntısı, kripto para dünyasında ciddi bir konu olarak öne çıkıyor.
Spot Bitcoin ETF ürünündeki arz kısıtlaması oldukça belirgindir. Her gün madencilik yoluyla ortalama 900 BTC üretilirken, tüm ihraççılar tarafından ortalama 10.000 BTC biriktirilmektedir. Bu durum, Bitcoin’in piyasada sınırlı bir varlık olduğunu ve talep arttıkça fiyatların yükseldiğini gösteriyor.
Bu arz-talep dengesizliği, Bitcoin’in gelecekteki fiyatları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Özellikle, bu eğilimin devam etmesi ve yaklaşan Bitcoin halving etkinliğiyle desteklenmesi durumunda, fiyatlar önemli ölçüde yükselebilir. Bitcoin halving etkinliği, blok ödüllerinin yarıya indirilmesi anlamına gelir ve bu da arzın azalmasına neden olarak fiyatları destekler.
Güncel fiyat hareketini buradan takip edebilirsiniz.
